21 Temmuz 2009 Salı

lütfen, önce iyi haber!

"bir iyi bir de kötü haberim var." diye başlar hep. iyi ve kötü haber sayıları değişken olabilir, neyse. kahramanımız -kendisine "önce hangisini söyleyim?" denilendir, (diyen kişi sabırlıdır, cevap gelene kadar bekler, cevap gelince de ağırdan alır, düzgün cümleler kurar, haberleri daha önceden duyduğu için sakindir hep) heyecanlıdır, korkar, merak eder, sabırsız sabırsız sabırsızdır- düz bi mantıkla hareket eder: "önce kötü!".

ince hesapların insanı olmaya iter onu heyecanı. önce kötü haberi ister, ister ki bozulan morali, ya da belki yaşadığı hayal kırıklığı arkadan gelecek olan iyi haberle düzelsin. düzelsin ki, devam etsin ne yapıyorsa işte ona. bozulmadan. hatta değişmeden. hesapta.

oysa kötü haberle gelen, düzeni bozan his, iyi haberle gitmeyecek. bütün hislerin ayrı odaları var, kötü his odasına yerleşti ve kendiliğinen yavaş yavaş buharlaşıp yok olana kadar kahramanımız onu hissedecek. iyi haber geldiğinde, iyi hissin de bi odası olacak ve kötünün başına gelenler, onun için de aynen geçerli olacak.

bi iyi bi de kötü haber durumları yeterince kötü. bu senaryoları yazan insanlar, en azından haberleri bizim istediğimiz sırada verecek olan kişiye "önce iyi!" dedirtin!

önce iyi! -ki karakterimiz tadını çıkartabilsin.
önce iyi! -ki birazdan gelecek (gelmesini engelleme-erteleme şansı yok) kötü hissin kokmuş odası biraz daha boş kalsın.
önce iyi! -ki adam/kadın kötü haberin varlığını (ve onu bilmesinden kaynaklanan endişeyi) bi süreliğine unutabilsin.

lütfen, önce iyi haberi söyletin karakterlerinize! kötü haberin varlığını bile söyletmeden.

Hiç yorum yok: